25 Mart 2014 Salı

İnsan

İnsan

hepimiz doğru
hepimiz dürüst
şan, şöhret
para, pul derken
insanlığımız kaldı geride

gün oldu
gönlümüzdeki saraylar yıkıldı
birer birer
geriye kalan insanlığımız sadece
.
kaldıysa eğer


İlkay Coşkun
2005

----------------------------------------

1 Mart 2014 Cumartesi

ya sev ya sev

ya sev ya sev
 
bir kişiyi sevmek için- bir tanımak az değil
bir kişiyi sevmemek için- on tanımak çok değil
on tanıdığın birini sevmemek ise mümkün değil

İlkay Coşkun
2005

Biz Türkler

Biz Türkler
 
küpe yaptım bütün öğütleri kulaklarıma
yolculuğa çıktım, hayallerimin peşin sıra
kendime bir yâr, yâren bulayım diye

her daim aradım, yıllar boyu
azat ettim gem vurulan duygularımı
ortak ettim kendimi mehtaplı gecelere
olmalı dedim güneşin altında bir yâren
beni sevecek, bana canan olacak

gönüllerde dolaştım, teker teker
yüreklerde bana yer var mı diye
kabul oldu dualarım, yerini buldu emeklerim

sonunda, buldum, kavuştum yâren’e derken
biz Türklerden biri çıkıp da demez mi
'parası, pulu, mesleği, emekliliği var mı' diye
 
İlkay Coşkun
2005

Irak

Irak
 
eskiden, dünya yuvarlak derlerdi inanmazdım
toprağı kazsak, Amerika'dan çıkabilir miyiz derdim
tepesi üstü duran insanları düşlerdim
beyinleri sulanmaz mı derdim
.....
şimdilerde düşlerime karabasanlar çöktü
dünyanın hiçte hayalimdeki gibi olmadığını gördüm
acaba, dünyanın altıyla üstü arasında
niye savaş var? diye düşünür oldum

İlkay Coşkun
2006

28 Şubat 2014 Cuma

insan

insan
 
yok
güzelliklerle bezenmeli
nefis benlik duygusu
 
yoksa
Elde koca vahşi bir 'hiç'
kaybedense insanlık ülküsü
 
İlkay Coşkun
2006

akıllı deli

akıllı deli
 
deliler kahvesinde
akıl satılır yafta yapılır
 
hoş gelen davulun sesi
bardak olan eski çamlar
güme giden hayatlar
kabak tadı veren konuşmalar
 
ne çok akıl veren var
ne çok akıllı var
bu kadar akıllının içinde
İnsanın deli olası geliyor
 
İlkay Coşkun
2006

aşk

aşk

bu nasıl aşk?
çocuk olursun "küçüksün" derler
genç olursun "mantık” derler
yaşlı olursun "a ne ayıp” derler
 
mutluluk yerine hüzün verir
az güldürür
çok ağlatır
yeri gelir kıskandırır
yeri gelir usandırır
yeri gelir çıldırtır
 
kaygılanır insan
heyecan duyar özler
beklersin
hayalini kurduğun sevgilidir
iyi bitmez masallar çoğu zaman
aradığını bulamazsın
yada sen aranılan olmazsın
yine de ararsın
ararsın
ararsın

ya bu ne biçim aşk
 
İlkay Coşkun
2005

idare lambası

idare lambası
 
bir filozof çığlığı kopar içimde
iki kardeşin didişmeleri gibi
aklım, her dem fikirler verir
ki gezmesin dağ bayır
 
aklım, akıllı olmasına akıllı ama
yüreğimi idare etmekten
idare lambasına döner oldu
 
baktım, hır gür önü sonu yok
bende, yüreğimin kancasına
aklımın şuasını astım gayri
 
İlkay Coşkun
2006

kadın

kadın

ben küçük bir çocukken
kadınlar kıpır kıpır hep iş yapardı
ne başları, ne dişleri ağrırdı

ne zaman otomatik makineler girdi evlere
sıkıntılar, tasalar geçmez oldu
ya hasta oldu kadın, ya da hasta rolü yapar oldu

İlkay Coşkun
2006
 

dostlar?

dostlar?

dün, gençtin güçlüydün vardı paran
nede çoktu, seven sayan
bu gün, elden ayaktan düştün ya
hiç kaldı mı ki soran?

İlkay Coşkun
2005

kalp kalbe

kalp kalbe
Allah
iki göz verdi
iyi görmen için
iki kulak, iki kaş
iki el, iki ayak verdi
ama Allah
bir kalp verdi
ikizin olan diğer kalbi bulasın diye
vay bulamayanın haline! 

İlkay Coşkun
2006

27 Şubat 2014 Perşembe

Gariplik

Gariplik
garipliği yüreğime konuk ettim
etmez olaydım keşke
bir geldi
pir geldi
 
gözlerimde yaş
yüreğimde heyecan
dudaklarımda hüzün
ellerimde yalnızlık bıraktı
 
gurbeti gönlüme kazıdım
her yanımı gariplik sardı
terk etmedi beni
alıştık artık bir kere
 
İlkay Coşkun
2006

Ya Nasip


Ya Nasip
sevgi pınarları kurumadı
dağılımda bir hata oluştu
kimi içer kana kana
kimi kavrulur yana yana
 
İlkay Coşkun
2006

Rahmetli

Rahmetli
ölümden çok korkardı
annesinin ölüsünden bile korktu
günlerce eve giremedi
zamanı geldi,
kendisi de öldü
öldü de kurtuldu
 
İlkay Coşkun
2006

Vay Yoksulun Haline


Vay Yoksulun Haline
gün gelir
atmosfer parsel parsel satılır
zengin, havayla ciğerini doldurur da
vay yoksulun haline
Lidyalılar parayı bulurken,
bunları düşünmediler mi ola
 
İlkay Coşkun
2006